Şamanlardan Hayat İle İlgili Öğütler

Hayatın işaretlerini okumaya niyet ettiğim bu hayatımda, tesadüf gibi gözüken ama tesadüfe tesadüf edilmeyen yaşamın içindeki işaretler ve mesajlar da sevgiyle ve kolaylıkla dikkatimi çekiyor. Dün rüyalar ülkesine doğru yola çıkmadan hemen önce kütüphanemdeki kitaplar arasından, Aykut Oğut’un Aynalı Kitabı gözüme takıldı. O anda, kısa bir süre önce bir arkadaşımın yazarın soyadından “Öğüt” olarak bahsettiğini hatırladım. Öğüt veya Oğut, benim açımdan hangisi doğru-hangisi yanlış diye bir kavram olmadığına göre ve önemli olan o arkadaşımın öğüt diyerek beni bu kadar etkilemiş olmasıysa, hayatımda iyi bir öğüde ihtiyacım olabilir diye düşündüm ve uykuya daldım. Sabah maillerime bakarken amcamdan gelen ilk mesaj beni şaşırttı desem, yalan olur. Amcam benim uğurum ve ilham kaynağım. Aramızda kilometrelerce mesafe olmasına rağmen, kalplerimizin yan yana olduğunun sımsıcak güven duygusuyla, aslında birbirimize ne kadar çok benzediğimiz-daha çok benim ona benziyor oluşum hakkında konuşmuştuk geçtiğimiz Bayram’da. Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte gönderdiği her mailde hayatımı etkileyecek bir mesajı bulabildiğim için şanslı olduğumun farkındayım. Bu sabahki mailinin başlığı, almaya niyet ettiğim öğütleri de içinde bulduğum, “Şamanlardan Size Hayat İle İlgili Öğütler” idi.

Şamanlardan Hayat İle İlgili Öğütler

Yolda yürürken bulduğun bir kuş tüyünü eve getir, bir vazoya koyabilir, asabilir ya da rafta bulundurabilirsiniz. Bu cennetten size gelmiş güçlü bir tılsımdır. Bu tarz ruhlardan size verilen işaretleri fark etmelisiniz.
Nehirlerden taş toplayın. Büyük güç ve enerjileri vardır.
Tüm kuvvetinizle diğer insanlara yardım etmeye çalışın.
Zorluklar birer formalitedir. Ciddi zorluklar daha ciddi olsalar bile hala formaliteden ibarettir. Zorluğun içindeki kolaylığı, kolaylığın içindeki zorluğu görün ve burada neyi deneyimlediğinizin farkında olun.
Bir hayale ulaşmak için bazen tüm gereken bir adım atmaktır. Zorluğun içindeki fırsatı gör, zorluk her zaman vardır ve olabilir. Hepinize amaçlarınız doğrultusunda temiz yollar verilmiştir.
Canlılar için bir mutluluk kaynağı olabilirseniz siz kendiniz en mutlu olursunuz. Ve başkalarına acı çektirirseniz siz kendiniz de acı çekersiniz. Düşünün.
Günde en az bir saat sessizliğe zaman ayırın. Buna en az iletişime olduğu kadar ihtiyacınız var.
Sevebilme yeteneği Dünya üzerindeki en önemli yetenektir. Herkesi sevmeyi öğrenin, düşmanlarınız olduğunu düşündüklerinizi bile.
Akarsulara çöp atmayın. Suyun ruhu çok sinirlenebilir. Ruhu yatıştırmak için ekmek, süt ya da para atabilirsiniz.
Genelde geçmişimizi “altın çağ” ya da “altın günler” olarak adlandırırız. Bu bir hatadır. Hayatımızda yaşanan her an tam olarak altın çağdır.
Mükemmel bir din ya da inanç yoktur. Kötü bir din de yoktur. Tanrı bir tanedir. İstediğinize dua edebilirsiniz ancak şu emirleri hatırlayın: sev, dürüst yaşa, atalarına saygı göster. Kime istersen dua et, ancak bil ki senin asıl amacın günahsız olmak değil, Tanrı’ ya ulaşmaktır.
Eğer Dünya’yı değiştirmeyi amaçlıyorsan önce kendini değiştir. Aşkın ve keyfin enerjilerini öğren. Bunlar bir insanın kilit anlarıdır. Gülümsemek, kahkaha ve keyif almanın çok büyük güçleri vardır. Bunu bir defa öğrendikten sonra kendinize sevginin kapısını açacaksınız.
Oldukça güzel bir deyiş vardır: Veren eli kısıtlı görme. Eğer mümkünse ihtiyacı olanlara yardım eli uzat. Verilen miktar önemli değil, ancak vermiş olmak önemlidir.
Eğer sevdikleriniz size suçlu olmadığınızı düşündüğünüz bir şey için kızdılarsa onlara sıkıca sarılın ve onlar yatışıncaya kadar onlara sarılmaya devam edin.
Ruhunuzda bir sıkıntı, bir tükenmişlik hissediyorsanız şarkı söyleyin. Kalbiniz hangi şarkıyı söylemek istiyorsa. Bazen o da konuşabilmek ister.
Eğer bir şey yapmaya karar verdiyseniz, kendinizden şüphe eder ve eğer korkuya kapılırsanız, korku sizi kendinizden ve doğru yoldan saptırmaya çalışacaktır. Eğer ilk defada başaramadıysanız kendinizi kutlayabilirsiniz. Her küçük zafer sizi daha büyüğüne yaklaştırır.
Hayat size yüzünü ya da başka bir tarafını çevirmiş olabilir. Ancak sadece çok az kimse aslında hayatı çevirenin gerçekte kendisi olduğunu anlayabilir. Diğerleri hakkındaki tüm kötü düşünceleriniz size geri dönecektir. Kıskançlık da en sonunda size geri gelecektir. Buna neden ihtiyacınız var? Sakin ve ölçülü yaşayın. Her ne zaman kıskanırsanız, bilin ki bu kendi kendinize edilen bir hakarettir. Daha fazla gülümseyin ve yabancılar da size gülümseyecektir, hem de sevdikleriniz ve tüm hayatınızla beraber!
Geçmişinde yaşadıklarınız için pişmanlık duyarak sadece kendinizi kısıtlarsınız. Her ne oluyorsa, bu ruhların isteğiyle olur ve olan her zaman en iyisidir.
Hayvanlara benzeyen taşları özel bir tören olmadan yerden almayın. Aksi takdirde çok ciddi bir nazara maruz kalırsınız. Eğer böyle bir taş bulduysanız ve yanınıza almak istiyorsanız bulunduğunuz yerin ruh efendisine başvurun ve ona bir takas teklifinde bulunun, ardından bu taşı yerde beyaz bir bezle kaplayın ve böylelikle alın.
Güzel bir müziği dinleyerek kendinizi gün içerisinde aldığınız faydasız enerjilerden arındırırsınız. Müzik sizi kendinize ve hayata geri getirebilir.
Kalbinizde her hangi bir baskı olmadan rahat nefes alabilmek için, ağlamayı öğrenin.
Yiyeceğe ulaşmak için harcanan emeği kısan bir aile fakirleşir ve mutsuzlaşır. Bu kısıntı aslında sevdiklerinin mutluluğundan alınır.
Kendinizi bir şey hakkında üzülüyorken bulursanız, vücudunuzu düzgün ve akıcı hareketlerle bir dans formunda hareket ettirin. Böylece olumsuz enerjinizi yoluna sokup, zihninizi de çektiğiniz acıdan arındıracaksınız.