Ay ve Kadının Dişil Bağı
Bir kadın bedeninin derinliklerindeki kutsal bahçeye yolculuk yapabilecek güce her an sahiptir. Sadece içeride değil, kutsal dişiliğin sırları aslında doğanın döngüsüyle de bize anlatılmaktadır. Dünyamıza şöyle bir baktığımızda her şeyin ritmik bir döngüsünü olduğunu fark ederiz. Her gün geceyle, her gece de gündüzle ritmik bir döngüye bağlı olarak yer değiştirmektedir. Mevsimlerin birbiri içine geçen ritmik bir döngüsü vardır. Kışın yağan karın ilkbaharda erimesiyle tohumlar filizlenir, yazın kavurucu sıcağıyla ağaçlar güçlerini içeriye doğru çekerken yapraklar kurur ve sonbaharda dökülen yapraklar rüzgarla bir ona yana bir bu yana savrulur. Dengeli ve sağlıklı bir yaşamın
sırrı kendimizi doğanın ritmik döngüsüyle uyumlamakta gizlidir.
Bir kadın olarak Ay’ın döngülerine bizi bağlayan ek hislerimiz vardır. Her ay bir kadının bedeni adet görmesiyle birlikte kendisini temizleme ve yenileme becerisine sahiptir. Eski geleneklerde kadınlar yeni ayın karanlığında mensturasyon dönemini beraber geçirirlerdi. İçe doğru yapılan bu yolculukta toplanıp, birbirlerine destek olurlardı. Ay’ın görünmez olduğu karanlık yeni ay gecesinde kadınlar içe dönmeleri ve iç gözlem yapmaları için yüreklendirilirlerdi. Ay’la ilişkili olarak bu dönemde kadın enerjisinin en düşük noktasında olduğuna inanılırdı. Kendisini koruması için sessiz ve sakince oturup dinlenmesi, iç yansımasıyla vakit geçirmesi tavsiye edilirdi. Dolunay’da ise kadının enerjik olarak en yüksek noktasında olduğuna inanılırdı. Bu dönemde daha dışa dönük olunması, genişlemesi, sosyalleşmesi ve uzun dönemli projelerini sonlandırması önerilirdi. Tıpkı Ay gibi, kadının da dışa ve içe dönük enerji hallerini deneyimlemesi, doğanın ritmik döngüsüyle bağlantılıdır.

Dişil Enerjiyi Arındırmak için Ay’ın Döngülerinde Yapılacak Ritüel Hazırlığı
Her ritüel için kendinize sakin ve mümkünse rahatsız edilmeyeceğiniz bir ortam sağlamanız önerilir. Dirseklere kadar eller ve yüz yıkanmalı ve temiz mis kokulu kıyafetler giyilmesi enerjinin akışı için verimli olacaktır. Loş bir odada yakılan mumlar, hoş bir tütsü, çiçekler, sembol olarak kullanabileceğiniz biblolar, kristal taşlar veya resimler bir masanın üzerinde tüm duyularınıza hitap edecek şekilde organize edilebilir. Masaya ufak bir ödül koymayı da hatırlayalım. Bir bardak süt, şık bir çerez tabağında kuru meyveler, taze ceviz veya badem, ama mutlaka hoşunuza giden bir tat bulunsun.
Rahat edeceğiniz şekilde hazırladığınız masanın karşısında oturun. Bu an için kendinizi kutlayın. Derin birkaç nefes sonrasında oturduğunuz alanı hissedin, boynunuzu, sırtınızı, belinizi, bacaklarınızı ve sizi tüm gün taşıyan ayaklarınızın rahatladığını fark edin. İki eliniz, avuçlarınız birbirine sarılsın. Bağlanmış avuçlarınız kucağınızda veya masanın üzerinde durabilir. Gözlerinizi kapatın ve 7 çakra rengini düşünerek ışıklar yardımıyla bedeninizdeki mabede doğru adım adım yaklaştığınızı hayal edin. Şimdi o çok özel, kutsal alandasınız. Etrafınızı keşfedin, giydiğiniz kıyafeti, hafifçe esen bir meltemin yüzünüzü ve saçlarınızı okşadığını, en sevdiğiniz bir kokunun burnunuzdan içeriye misler gibi aktığını, cıvıl cıvıl kuş seslerini ve oturmanız için merkezde duran o göz kamaştırıcı tahtı fark edin. Sizin için tasarlanmış bu tahta güvenle oturun. Şimdi size yardım etmek üzere orada olan enerjilerin görev yapmalarına izin verebilirsiniz.

Dolunay Ritüeli
Dolunay bir kadının en yüksek güce sahip olduğu, yaratıcılığının meyvelerini topladığı, çok kuvvetli enerjilerin devrede olduğu bir dönemdir. Dolunay’da sessiz, sakin ve içimizde çözüm yollarıyla buluşmak yerine, harekete geçiyoruz. Helalleşmek istediğimiz birisi varsa onu arayabiliriz. Dolunay’da özgürleşmek, yeniye yer açmak için önemlidir. Sıvıları yöneten, gel-git enerjisinin yöneticisi Ay’la uyumlanmak adına bugün kan bağışlayabilirsiniz. Ayrıca bize acı veren geçmiş deneyimlerimize bağlı kişilerle enerjisel boyutta buluşmak da mümkün!
Şimdi tahtınıza oturun. Sizi için için rahatsız eden, bir türlü affedemediğiniz o kişiyle bir randevunuz var bu gece. Gözleriniz kapalı. İki tarafı başak tarlalarıyla kaplı bir yoldasınız. Kuvvetle esen rüzgar kıyafetinizi ve saçlarınızı dalgalandırıyor. Tüm gün güneşin ışıklarıyla ısınmış başakların sıcaklığını hissedebiliyorsunuz. Hışırtılı seslerin ardından sizi kırmış, aldatmış, öfkelendirmiş, canınızı acıtmış o kişi karşınıza doğru geliyor. Güvendesiniz. Giysilerine bakıyorsunuz, kokusunu alıyorsunuz. Sizin karşınızda olmaktan dolayı heyecanlı. Bir şeyler söylemek istiyor. İzin verin söylesin. Neden bunu yaptığını açıklasın. Dinleyin sadece dinleyin. O anlattıkça onun etrafında değişen renkleri ve enerjiyi gözlemleyin. Bir soru daha sorun. Onu da cevaplasın. Şimdi sıra sizde. Yaptığı açıklamalar sizi tatmin etti mi? Söylemek istedikleriniz mi var? Siz de söyleyin, anlatın, ona kızın, sıralayın ve içinizdeki o zehir tadındaki enerji çıkıp gitsin. Onlar size ait değil. Bırakın aksın. Karşınızdaki kişiyle aranızda iki adet organik bağ olduğunu fark ediyorsunuz. Bu bağlardan bir tanesi olumlu, bir tanesi olumsuz deneyimlerinizi ifade ediyor. Olumsuz olan deneyimleri sembolize eden bağı kesin. Bağ kesilir kesilmez kalbinize doğru galaksinin merkezinden şifa ışıklarının aktığını görün. Yaranın onarıldığını ve sevgiyle ışıldadığını fark edin. Şimdi karşınızdaki kişiyle vedalaşma zamanı. Bu deneyim için kendinize teşekkür edin. Sizi almaya gelen araca binin ve oradan uzaklaşın. Ve şimdi yeniden mabedinizdeki tahtta oturuyorsunuz. Şifa ışıklarıyla ve dişi enerjinin gücüyle tam bir iyileşme deneyimliyorsunuz.

Dolunay’ın ışıklarına ve size verdiği kuvvete teşekkür edin. Oturduğunuz yerde bedeninizi, ellerinizi, kollarınızı fark edin. Gözlerinizi açarken kavuşmuş olan avuçlarınızı da açın.
Masadaki ödül sunumuzu sisteminizden içeriye şükür duygusuyla alın ve bu uygulamanın aktive olmasını sağlayın. Dolunay’da işler kolaylaştırılsın. Ay’ın ışıklarına selam olsun.