Bu Cuma Bize Ne Diyor?

Cuma Venüs’ün günüdür. İlişkilerin, aşkın, konforun ve güzel olanın gezegeni Venüs enerjisi vardır etrafımızda. Ancak konu sadece bu kadar olsaydı hepimizin hayatları birebir aynı olurdu ve hep birlikte harika, aşk kelebeği gibi bir Cuma günü yaşayıp giderdik. Cuma günlerini kendimizi şımartmaya ayırmamızın önerildiği kısmı genel olarak pek seviyorum.

Kendini ŞımartBu Cuma günü AY Yengeç burcunda ve yöneticisi olduğu takımyıldızı ile ilgili olarak bir parça gergin konulara işaret ediyor. Bugün gergin diye saklanacak değiliz. Elimizdeki durumdan nasıl faydalanabiliriz ona bakacağız. Mesela bugün sertlik içeren konularla ilgilenmek, bize düşmanca tavırları olan kişiler ve konularla ilgili harekete geçmek başarılı sonuçlar verebilir. Bugün başlangıç önerilmiyor. Genel olarak korku ve güvensizlik duygusu derinlerden bir yerlerden bizleri etkileyebilir. Bugün yaşanan olayların hazmı uzun zaman alabilir. Madem öyle o zaman biz de kendi bildiğimiz yöntemlerle durumun içinden geçip gideceğiz. Hepimizin hayatında kendimizi güvensiz hissettiğimiz ve korktuğumuz konular olabilir. Bunlarla yüzleşebiliriz. Sevdiğim bir söz vardır, “her gün öleceğine bir gün öl, kurtul gitsin”. Yani her gün “ya böyle olursa, ya şu konu başıma gelirse, ya bana bunu yaparsa, ya şöyle derse, ben ne yaparım?” diye korku içinde yaşamaktansa, bu konuların üzerine giderek aslında tüm bunların yani korkularımızın bizim zihnimizin bize bir oyunu olduğunu fark edebiliriz. Yine pek sevdiğim bir söz var, sevdiğim birisi bana söylemişti ve o anda içimde bir rahatlama olmuştu. “Elini uzat oraya, korktuğunun aslında bir yılan değil, ip olduğunu göreceksin”. Doğru söylüyordu. Atamadığım o adımın, yüzleşemediğim o konunun aslında sadece benim algımla ilgili olduğunu, bunu fark edip konuyla yüzleşince aslında hiç de korkulacak bir konu olmadığını deneyimlemiştim. Yükseklik korkusu olan bir kişiyi çıkaralım en yüksek binaya ve aşağıya baktıralım demiyorum. Bu konu için terapistlerden yardım almakta fayda var. Sadece ya bu başıma gelirse diyerek kendimizi bir başkasının esiri ettiğimiz gibi bir konunun üstesinden gelebileceğimizden bahsediyorum. Bir başkasını kırmamak için kendimizi kırdığımız durumlardan özgürleşebiliriz. En temel haliyle burada kendimizi kırarak, hem bilinçaltımıza hem de karşımızdaki kişiye “ben değersizim” mesajını veriyoruz. Kırmayayım, tatsızlık çıkmasın şimdi, düzenimiz, arkadaşlığımız, dostluğumuz bitmesin şimdi dedikçe, bir süre sonra bunun gerçekleştiğine şahitlik ediyoruz. Oysaki bizi olduğumuz halimizle seven ve kabul eden dostları hak ediyoruz. Biz kendimize sahip çıkarsak, bize sahip çıkacak bir başkasına ihtiyaç duymaktan sıyrılırız. Ve bir de bakmışız ki etrafımızda sadece bizimle biz olduğumuz için olan, dengeyle, uyumla ve huzurla süren dostlukları ve enerjileri deneyimler halde olmuşuz. Bugün işte bu adımı atmak için uygun bir gün. Ne demiştik? Kendimizi şımartalım ve hak ettiğimiz yerde, bizi hak eden dostlarla birlikte olalım.

Reklam