Pazartesi Gününe Ait Enerjiler Bize Neler Söylüyor?
Hani dergilerde siz de rastlamışsınızdır. Sayfada sunulan minik minik ve çeşitli görsellerin arasından sadece bir tanesi farklı bir çerçeve içine alınmıştır. Üzerinde de “Biz bunu çok sevdik!” tarzında minik bir ibare ile tüm sayfada sunulanlar arasından özellikle bu işaretli görsele itina ile dikkat çekilmiştir ve artık tamamdır! Bizim de gönlümüz ona doğru akmıştır.
Pazartesi günü nasıl olacak diye çalışmamı yaparken bir anda bugünü “pek sevdiğimi” fark ettim. Pazartesi günlerini özellikle seviyorum gibi anlaşılmasın lütfen. Gökyüzünde 4 adet retro hareket halinde gezegen varken-ki bunun her zaman ve özellikle kötü bir anlamı yoktur-bizi oldukça keyifli bir enerji ile selamlayacak olan Pazartesi gününe ait enerjileri ben içtenlikle pek sevdim. Sizlerin de bugünün akşamında başınızı yastığa koyduğunuzda o tatlı uykular diyarına gitmeden hemen önce “bugün pek keyifliydi, sahiden onu pek sevdim” diyebilmenizi diliyor ve olayı anlatmaya başlıyorum.
Öncelikle Pazartesi gününün yöneticisi AY bugün bize yorucu aktiviteler içinde olmak yerine dinlenmemizi, temizlenmemizi, arınmamızı, güzel güzel yemekler pişirmemizi ve bugün diyete başlamamamızı öneriyor. Bu durum en genel haliyle klasik bir Pazartesi için geçerlidir. Ancak biz her zaman olduğu gibi daha detaylı olarak bakıyoruz günün enerjilerine ve buna göre de Kova burcunda ve küçülen ay konumundaki AY’ın yöneticisi olduğu takımyıldızından aktardığı enerjilere göre AY bize “bugün yeni bir başlangıçta bulunmayın” diyor. Zorlu ve zorlayıcı aktiviteleri, sosyal ve kalabalık yerlerde fazla vakit geçirerek enerjimizi ziyan etmememizi ve alışveriş (çok acil değilse) yapmamamızı öneriyor. “Ben takıntılıyım, birisi bana bir şeyi yapma dediği zaman yapasım geliyor ve yapıyorum” diyorsanız, hiç dert değil. Dikkatli olun, kandırılmamaya özellikle dikkat edin ve deneyimlediklerinizin keyfine bakın. Diğer taraftan “ben AY ne diyorsa ona göre hareket ederim” diyenler için ise, örneğin devam eden bir konuyla ilgili olarak bir iş anlaşması masamıza gelirse, burada gayet rahatlıkla ilerleyebiliriz, çünkü bunun için tam destek var. İşin doğrusunu söylemek gerekirse AY’ın bizlerin kulağına bir şeyler fısıldadığı yok. AY bizim zihnimizi temsil eder ve ona konumu gereği an be an çeşitli etkilerle tesir etmektedir. Tıpkı denizlerimizdeki gel-git’lerde olduğu gibi.
Bugün havada oldukça saf bir enerji olduğunu hissedebilirsiniz. Çünkü bugün mistik etkiler artıyor. Diğer taraftan hayal gücümüzün de fevkalade iyi çalıştığı bir gündeyiz. Bu sebeple işimiz gereği örneğin kitap yazıyorsak, senaryo konularıyla ilgileniyorsak ve/veya en genel haliyle sanatımızı icra ediyorsak “kaç gündür nereye gitti bu ilham perisi?” diye kendisini aratan enerjiler, işte bugün geri dönüyor. Tadını çıkartabiliriz. Yalnız, çok önemli bir notum var. Yukarıda kısaca değindim ancak bugün havadaki saf enerji sebebiyle kandırılmalara karşı biraz dikkatli olalım. Örneğin sebzemizi, meyvemizi tarttırırken tartıya bakalım, söylediğimiz kilogramda mıdır, doğru kod girilmiş midir-iki kez gözümüz etikete baksın, son gönderdiğimiz sözleşmeyi hemen imzalayıp geri mi gönderdiler-biz yine de gönderdiğimiz versiyon ile karşılaştıralım, arabamızı tamire mi götürdük-vaktimiz varsa biraz başında bekleyelim, teslim almaya gittiğimizde yapılan işlemleri bize anlatırlarken daha dikkatli dinleyelim, seyahat paketi mi satın alacağız-rakipleri bir kez daha araştıralım, firmadan emin olalım, sunulan anlaşma şartlarını güzelce okuyalım, hukuk ile ilgili bir konumuz mu var, bugün mümkünse o adımı atmayıp bekletelim-mümkünse ve elbette size mantıklı geliyorsa. Sezgilerimizi dinleyelim ve iç sesimize kulak verelim. Çünkü bugün mikrofon iç sesimizde!
Biraz önce bahsetmiş olduğum o huzurlu, iyi niyetli, “saf ve mistik” enerjiler öğleden sonra yerlerini “sevince, mutluluğa ve memnuniyete” bırakacak. Sürpriz bir şekilde kendimizi tatmin hissedeceğimiz olaylara şahitlik edebiliriz. Hiçbir haber çıkmadı mı, yine de kendimizi tatmin olmuş, mutlu ve memnun bir halde hissedebiliriz. Sebebini bir türlü anlayamasak da. Demiştim ya, gece yastığa başımızı koyduğumuzda uykudan önce kendimize söylediğimiz son cümle “ben bugünü pek sevdim” olsun diye, işte böyle olması için her türlü destek ve keyifli enerjiler havada mevcut olacak bugün. Yeter ki buna niyet edelim ve elimizi uzatıp bize sunulanı almasını bilelim.
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.